29 Aralık 2009 Salı

Medyada Türkiye Gündemi

MEDYADA TÜRKİYE GÜNDEMİ Çarşamba 30 Aralık 2009



Genelkurmay, Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nda aramalar devam edecek
Genelkurmay, Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nda yapılan aramaların bir süre daha devam edebileceğini duyurdu. Genelkurmay'ın sitesindeki açıklamada, "Devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kapsayan bölümdeki incelemelerin tek hâkim tarafından yapıldığı için bir süre daha devam edebileceği" belirtildi. İncelemenin tamamen yasal çerçevede yapıldığı vurgulandı ve şu bilgilere yer verildi: "Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda 26 Aralık 2009'da içeriği Devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kapsayan bölümde başlatılan arama faaliyeti, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 125'inci maddesi uyarınca ilgili hakim tarafından bizzat yapılmaktadır. Tek hakim tarafından yapılmakta olan bu inceleme sürecinde, doğal olarak dinlenme ve idari işler için aralar verilmekte, bu nedenle inceleme süresi uzamaktadır. Tamamen yasal çerçeve kapsamında yürütülmekte olan bu incelemenin bir müddet daha devam edebileceği anlaşılmaktadır” denildi.

Genelkurmay, JİTEM birimi kurulmadı
Diyarbakır'da görülen 11 sanıklı JİTEM davasında Genelkurmay'dan istenen ve merakla beklenen yazı mahkemeye ulaştı. Genelkurmay Başkanlığı'nca "gizli" ibaresiyle gönderilen yazıda, kurum bünyesinde JİTEM adında bir birim olmadığı bildirildi. Güneydoğu'da 1988-94 arasında bazı emekli generallerin bilgisi dahilinde "Adam öldürmek, araç bombalamak, suikast, adam kaçırıp infaz etmek, fidye almak" suçlarından haklarında ömür boyu hapis istemiyle dava açılan 11 sanıklı JİTEM davasında önemli bir basamak daha geçildi. Mahkeme heyeti, kısa adı JİTEM olan Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele adında birimin olup olmadığını, var ise hangi tarihte kurulduğu, faaliyetlerine devam edip etmediğini Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'na sordu. Mahkeme ayrıca, halen İsveç'te yaşayan JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan'ın ifadelerinde JİTEM adına maaş bordrosu bile düzenlendiği şeklindeki beyanı üzerine Maliye Bakanlığı'na da yazı yazarak bordro düzenlenip düzenlenmediğini sordu. Mahkeme, Hanefi Avcı ve Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'ın ifadeleri ile 11 sanıklı JİTEM davasının iddianamesinin bir örneğini de Genelkurmay'a gönderdi.

8 asker serbest bırakıldı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiası üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 8 asker serbest bırakıldı. 5 asker savcılıktan serbest bırakılırken, 2 albay 1 binbaşı tutuklama istemiyle gönderildikleri mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'nda (STK) Cuma akşamı yapılan aramalar sırasında gözaltına alınan 8 askeri personelin gözaltı süresi dün sona erdi. Sabah saatlerinde Ankara Adliyesi'ne getirilen 8 asker, saat 13.30'da savcılık katına çıkarıldı. Askerler, saat 16.30'dan itibaren ifade vermeye başladılar. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, 8 askeri, yaklaşık 6.5 saat süreyle sorguladı. Bilgili, öncelikli sorguladığı STK Ankara Bölge Başkanı Albay Yusuf Alkan A. ile Bülent Arınç'ın evinin yakınlarında yakalanan Albay Erkan Yılmaz B.ve Binbaşı İbrahim G.'yi tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Hakimliğe sevk etti. Savcı Bilgili, konuyla ilgilerinin olmadığı ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle 5 askeri personeli ise serbest bıraktı. Haklarında tutuklanma talebi bulunan 3 subay, yeni kurulan 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılanmasına karar verildi
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in 4 ayrı suçtan, 26 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına karar verildi. İddianame, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Karar Yargıtay 11'inci Ceza Dairesi'ne gönderildi. Cihaner, İsmailağa Cemaati hakkında soruşturma yaptığı için hakkında soruşturma başlatıldığını iddia etti. Ergenekon soruşturması kapsamında gizli tanıkların ifadeleri sonrası Erzincan Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli 3 asker ile 3 MİT mensubu tutuklanmıştı. Gizli tanıkların şok suçlamalarda bulunduğu bir başka isim de Cihaner'di. Adalet Bakanlığı, Erzincan'a müfettiş gönderdi. Müfettiş raporunda; Cihaner hakkında, yetki alanında olmayan konularla ilgili gizli soruşturma yürütmek, emrindeki savcılara baskı yapmak, masum insanları terörist gibi gösterip usulsüz dinleme kararları aldırmak ve imar kirliliği gibi 15 ayrı suçlamaya yer verdi. İddianameyi kabul eden Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi, Başsavcı Cihaner'in 'Görevi kötüye kullanma', 'Suç'a azmettirme', Resmi belgede sahtecilik' ve 'İmar kirliliğine neden olmak' suçlarından yargılanmasına karar verdi.

Dinlenme yönetmenliği durduruldu
Danıştay, Ergenekon soruşturması sırasında hâkim ve savcıların dinlenmesine dayanak yapılan yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Kararda, bu yönetmelikle mevzuat dışı yeni bir delil toplama yetkisi yaratıldığı kaydedildi. Danıştay 5. Dairesi'nin kararında, "Adalet müfettişlerinin kanun ve tüzükle verilen yetkilerini, mevzuatın öngördüğü sınırların dışına çıkacak şekilde genişleten ve onlara haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi adı altında yeni delil toplama yetkisi tanıyan dava konusu yönetmelik hükmünde mevzuata uyarlık bulunmamıştır" denildi. Karardan sonra Adalet Bakanlığı müfettişleri hakim savcıların dinlenmesini talep edemeyecek, devam eden dinlemelere son verilecek. Dinlenen hakim-savcı, işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla dinleme yoluyla elde edilen delillerin geçersiz sayılmasını hatta imhasını isteyebilecek.

YÖK’te denetim açığı raporu
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), yüksek öğretimdeki denetimi mercek aldığı raporunda önemli tespitlerde bulundu. "Denetim açığına" vurgu yapılan raporda, "Bu husus, özellikle yükseköğretim kurum ve üst kuruluşlarının yöneticilerinin hesap verilebilirlik ile ilgili algılamalarının değişmesine neden olmuş ve böylece yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün önlenememesine/ artmasına elverişli bir "çevre" hâline gelmiştir" denildi. Raporda, "YÖK başkanlarının hukuka aykırı davranışlarının" denetimi işlevsiz hale getirdiği belirtildi ve YÖK Denetleme Kurulu'nun yeniden yapılandırılması önerisinde bulundu. DDK'nın "Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim Yasal Çerçeve ve Uygulamalar" başlıklı raporunda "Rektörlere yönelik ihbar ve şikâyetlerin rektörlere sorulması uygulamasına son verilmeli" uyarısında bulunulurken YÖK Kanunu'nun YÖK Başkanı, YÖK üyeleri ve rektörlerin soruşturmasıyla ilgili, YÖK Genel Kurulu üyelerinin ilk soruşturmayı yapmasını öngören hükümlerinin değiştirilmesi istendi. Raporda "Soruşturmanın Cumhuriyet Savcılarınca yapılması sağlanmalıdır" denildi.

Erdoğan "Millet egemenliği vesayeti kabul edemez
Başbakan Tayyip Erdoğan, Bu ülkeye mafya çeteler hukuk dışı örgütlenmeler istikamet çizemez" diye konuştu. Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği tarafından verilen "Turgut Özal Dünya Barışına Katkı" ödülünü düzenlenen törenle alan Erdoğan, yaptığı konuşmada Özal'ın suikast sonrasında "Allah'ın verdiği ömrü ondan başka alacak yoktur" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Bu çok önemli. Biz de ona teslim olmuşuzdur, dedi. Mesele budur" dedi. Özal'ın Kürt sorununda dile getirdiği çözümlerin ölümünden sonra sahiplenilmiş olması halinde Türkiye'nin bugün farklı bir yerde olacağının altını çizen Erdoğan "Milli egemenlik artık bu ülkede hiçe sayılamaz. Demokratik kazanımlardan geriye dönüş asla söz konusu olmaz" dedi, "Millet egemenliği vesayeti kabul edemez" diye ekledi.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplanıyor
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu, bugün Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanacak. AK Parti Genel Merkezi'nde saat 11.00'de başlayacak toplantı, "geciken haftalık olağan toplantı" olarak nitelendiriliyor. Toplantıda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları ve ardından yaşanan gelişmeler ele alınacak. Eski adı Özel Kuvvetler Komutanlığı olan Seferberlik Tetkik Kurulu'nda 4 gündür devam eden aramaların da değerlendirileceği toplantıda, Meclis'e sevk edilecek "açılım" yasalarının da ele alınması bekleniyor. Toplantıda, Erdoğan'ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'le yaptığı olağanüstü görüşmeye ilişkin kurul üyelerine bilgi vermesi de bekleniyor. Karargah aramalarının gerçekleştiği cumartesi gecesinden bu yana Bülent Arınç hardicinde hiçbir bakan ve AK Partili yetkili, herhangi bir açıklama yapmıyor.

Baykal, TSK şüpheli duruma düştü
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramaları değerlendirirken, TSK'nin ilk kez şüpheli konuma düşürüldüğünü belirterek, "Bu araştırmadan bir şey çıkmazsa vahim bir durum olur. Bir şey çıkarsa o zaman da deprem olur" dedi. Baykal, CHP MYK'da öyle konuştu: "TSK ilk kez şüpheli konumuna düşürülmüştür. Sadece suç işlediği düşünülen şüpheli kişilerin irtibatta olduğu kişileri, onların irtibatlı olabileceği belgeleri aşan, bütünüyle bir kurumu hedef alan bir soruşturmayla karşı karşıyayız. Bu incelemeden ne çıkar, yargı ortaya koyacaktır. Bir şey çıkmazsa bu kadar şüphe ne oluyor? Bir şey çıkmazsa tabii çok vahim bir durum olur, bir şey çıkarsa o zaman da deprem olur. TSK'nın bir darbe hazırlığı içinde olduğu, birilerine suikast planladığı gibi belgeler çıkarsa o zaman da deprem olur." "Genelkurmay Başkanı daha önce darbeye bulaşmış hiç kimseyi barındırmadıklarını ifade etmişti" diyen Baykal şöyle devam etti: "Gerçek ortaya çıkmalı ve bir büyük kurum; TSK bu şüphelerden, bu şaibelerden kurtarılmalıdır. Eğer AKP hukuka saygılı olsaydı, hukuk kurallarını işletebilseydi Türkiye'de yaşadığımız bu karmaşayı yaşamazdık. Her şey bir kavga ortamında yürütülüyor” dedi.

Kurban yolsuzluğu
CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, bazı kişilerin tutuklandığı kurban yolsuzluğu operasyonunu Meclis gündemine taşıdı. Ağyüz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, son günlerde kamuoyunda tedirginlik yaratan kurban yolsuzluğu operasyonunda bazı kişilerin tutuklandığını anımsattı. CHP'li Ağyüz, şu soruları yöneltti:"Kurban yolsuzluğu olayının odak noktası MAYET şirketine, Manisa Et Kombinası özelleştirme satışından sonra sözleşme koşullarını değiştirerek, var olan şerhleri kaldırıp şirket lehine imtiyaz tanıyarak bir yıl sonra satışına olanak sağladığınız doğru mudur? Kurban yolsuzluğu operasyonunda vatandaşlardan paralarını alarak, kurbanları kesmeyen Deniz Feneri Derneğini, kayırmalı bir şekilde verilen 'kamu yararına çalışan dernek' statüsünden çıkarmayı düşünüyor musunuz?" dedi.

Eski DTP'liler mahkemeye gitmedi
Eski DTP'lilerin ifade krizi bu kez de "günsüz zorla getirme" formülüyle aşıldı. Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün Anayasa Mahkemesi'nin siyasi yasak getirdiği Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile DTP'nin kapatılmasıyla yeni kurulan BDP'ye geçen Emine Ayna ve Selahattin Demirtaş'ın ayrı ayrı duruşmaları vardı. Ahmet Türk'ün İstanbul 9'uncu, Emine Ayna'nın Adana 8'inci ve Sehalattin Demirtaş'ın Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaları için "talimatla" ifade vermeleri gerekiyordu. Aysel Tuğluk da Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadeye çağrılmıştı. Mahkeme daha önce Ayna ve Demirtaş için "zorla getirilme" kararı çıkartmıştı. Bu kişiler dün de gelmeyince mahkemenin özellikle Demirtaş ve Ayna hakkında eski yasadaki tabiriyle "gıyabi tutuklama", yeni yasaya göre de "yakalama" kararı çıkarması bekleniyordu. Ancak dört kişi için "yakalama" yerine "günsüz olarak zorla hazır edilmesi" kararı verildi.

BDP’yi sivil polisler aradı
BDP'DE dün hareketli saatler yaşandı. 9 polis, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş ve Emine Ayna'yı duruşma saatine kadar bekledi. Gelen olmayınca tutanakla tespit etti. Sırrı Sakık, yaşananları Nazi Almanyası'na benzeterek, şöyle dedi: "Dün nasıl arkadaşlarımızın eline kelepçe vurdularsa bugün hepimizin eline kelepçe vurabilirler. Hazırız." Aysel Tuğluk da Esenboğa Havaalanın'nda gazetecilerin "polis zoruyla ifade vermeye götürülmeleri durumunda tavırlarının ne olacağına'' sorusuna "Elbette mahkemeye gideceğiz, ama ifade vermeyeceğiz. Bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu, hukuka aykırı olduğunu ifade edip ifade vermeyeceğiz'' dedi. Ahmet Türk, "Parlamento'da partimize, karşı farklı bir yaklaşım biçimi var. Anayasa'nın 14. maddesinin zorlanarak yorumlandı. Buna karşı çıktık. Biz Aysel Tuğluk'la her zaman ifade verebiliriz. Ama milletvekilliği devam eden 3 arkadaşlığımızla ilgili kararın hukuka aykırı olduğuna inanıyoruz" dedi. Emine Ayna da "Zorla ifade verme kararı çıksa da ifade vermeye gitmeyeceğiz. Ne olacağını geldiklerinde göreceğiz" diye konuştu.

Asgari ücret belli oldu
Asgari ücret, 1 Ocak 2010’dan itibaren, 16 yaşından büyükler için brüt 729, net 577.01 lira, 16 yaşını doldurmamış işçiler için ise brüt 621, net 499.62 lira olarak belirlendi. 16 yaşından büyükler için belirlenen asgari ücretin işverene maliyeti 885.73 lira olurken, 16 yaşını doldurmamış işçiler için belirlenen asgari ücretin işverene maliyeti ise 793.94 lira olarak hesaplandı. Böylece asgari ücrette yüzde 5.2’lik artış oldu. Bir başka deyişle asgari ücret geçen yıla göre 31 liralık artış kaydetti. 6 ay için ise brüt 760.5 TL olarak belirlenen asgari ücret, net 599.58 TL oldu. Asgari ücrette 2010’da kümülatif artış oranı yüzde 9.74 oldu. Böylece halen uygulanmakta olan 546.48 liralık ücrete göre, 53.1 liralık artış olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Elbette bu işçilere ödenmesi arzu edilen bir ücret değil ancak küresel krizin etkileri ve ekonomik koşullar dahilinde hem işçilerimiz hem de işverenlerimizin durumu dikkate alınarak bir tespitte bulunulmuştur” dedi.

Hak ve Eşitlik Partisi başkan yardımcısı istifa etti
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Özgün, görevinden ve parti üyeliğinden istifa etti. Konuyla ilgili kısa bir basın açıklaması yapan Bahadır Özgün, "Gördüğüm lüzum üzerine üyesi olduğum Hak ve Eşitlik Partisi'nin Genel Başkan Yardımcılığı'ndan ve parti üyeliğinden 28 Aralık 2009 tarihi itibariyle istifa etmiş bulunuyorum." dedi. Bursa Genç Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Başkanı Bahadır Özgün, Hak ve Eşitlik Partisi'nde sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunuyordu.

Laiklerin demokrasiye çok saygıları yok
Nobel’li yazarımız Orhan Pamuk, kendisini kültürel olarak laiklere yakın hissettiğini belirtti, “Birçoğu iyi insanlar ama demokrasiye, halkın oylarına ve insan haklarına çok saygıları yok” dedi. Pamuk, hükümetin de Kürt sorununa daha yumuşak yaklaşması gerektiğini söyledi. Daha fazla kültürel, dilsel, siyasal hak talep eden Kürt halkıyla, bundan korku duyan ve gerçekte bu konuyu daha liberal ve yumuşak biçimde nasıl ele alacağını bilmeyen merkezi hükümet arasındaki çekişme” olduğunu söyledi. Türkiye’nin diğer bir iç sorunu, laiklerin birçoğu iyi insanlar ama demokrasiye, halkın oylarına ve insan haklarına çok saygıları yok.

Dikkat! YTL'leri değiştirmek için son iki gündeyiz
YENİ Türk Lirası (YTL) banknotlarının ve madeni paraların değişimi için son 2 güne girildi. YTL ile TL'nin birlikte tedavülde bulunacağı bir yıllık süre 31 Aralık akşamı sona eriyor. 31 Aralık mesai bitimine kadar YTL banknotlarının ve madeni paraların değişimi tüm banka şubelerinde yapılabilecek. 1 Ocak 2010 tarihine kadar değiştirilemeyen YTL banknotları 10 yıl boyunca, madeni paralar ise 1 yıl boyunca Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubeleri tarafından kabul edilecek ve değiştirilecek. Halen dolaşımdaki banknotların tutar olarak yüzde 96'sı TL banknotlardan oluşuyor.

Babacan, IMF ile mutabakat içindeyiz
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile olası bir Stand-By anlaşmasının süresi konusunda mutabakat içinde olduklarını açıkladı. Babacan, ''IMF ile olası bir anlaşmanın iki yıl süreli bir Stand-By olması konusunda mutabakat sağlamış durumdayız'' dedi. Daha önce olası Stand-By düzenlemesinin üç yıllık olması öngörülüyordu. Bir televizyon kanalının sorularını yanıtlayan Babacan, Orta Vadeli Programı (OVP) hazırladıktan sonra IMF'nin, OVP'yi genel çerçeve olarak olumlu bularak, "destekleyeceğimiz bir programdır'' görüşünü ifade ettiğini söyledi. Daha sonra IMF'ye, OVP'nin detaylarını gönderdiklerini belirten Babacan, Stand-by ile ilgili detay müzakerelerin elektronik ortamda devam ettiğini kaydetti. IMF ile bugün itibarıyla iyi bir noktada olduklarını vurgulayan Babacan, sonuca varmadan hiçbir beklenti yaratmak istemediklerini ifade etti. Babacan, "Bazen bu süreç hiç belli olmuyor, küçük bir detaya da takılınacak olunuyor, bazen inatlaşma olabiliyor" dedi. IMF ile anlaşmanın Türkiye'nin mecbur kalıp bir bakıma acil ihtiyacı sebebiyle yapılmış bir anlaşma olmayacağını ifade eden Babacan, "Bizim gelecek yıl yapacağımız anlaşma iki yıllık ve bir bakıma Türkiye'nin büyümesini destekleyen, Türkiye'nin kendi programına, kendi büyüme stratejisine destek veren bir program olacak” dedi.

Borusan Vodafone’ye satıldı
Satış sözleşmesi imza töreni Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray ve Borusan Holding CEO'su Agah Uğur'un katılımıyla gerçekleştirildi. İmza töreninde bir konuşma yapan Serpil Timuray, Vodafone Türkiye olarak faaliyete başladıkları 2006 yılından bu yana önemli yatırımlar yaptıklarını ve iletişim pazarında güçlü bir oyuncu olma hedefiyle yatırımlarına devam ettiklerini belirtti. Borusan Telekom'un sahip olduğu fiber optik ağı altyapısı ve altyapı kurma deneyimlerinin data hizmetlerine değer katacağını belirten Timuray, "Borusan Telekom'un bünyemize katılmasından doğacak sinerji ve bilgi birikiminin büyük kurumlar ve KOBİ'ler dahil olmak üzere Türkiye'deki tüm işletmeler için önemli fırsatlar ve faydalar yaratacağına inanıyoruz" dedi. Borusan Holding CEO'su Agah Uğur törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Borusan, 2000 yılında sektöre ilk giren şirketlerden biri oldu. 5 yıl içinde en önemli kurumsal hizmet sağlayıcılarından biri haline geldik. Ancak sektördeki entegrasyona yönelik trendler ve faaliyet gösterdiğimiz enerji, çelik ve lojistik sektörlerindeki büyüme hedeflerimiz bize telekom işinden çıkma kararı aldırdı. Akılcı bir anlaşmaya kadar da rekabet gücümüzü geliştirecek yatırımlarımızı aralıksız sürdürdük” dedi.

Güler Sabancı, siyasi alanda riskler var
Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı, siyasi alanda yaşanan gelişmelerin istikrarı tehdit eden boyutlara ulaştığını belirterek, siyasilerin gerginliği azaltacak tavır takınmaları gerektiğini söyledi. Çalışanlarına yönelik yayınladığı yeni yıl mesajındaTürkiye'de demokratik açılım çerçevesinde yaşanan diyalogsuzluk ortamının, beraberinde toplumsal gerginliği de getirdiğini vurgulayan Sabancı, bu gerginlik ortamında fikir önderlerine ve siyasi liderlere önemli görevler düştüğünü belirtti. Sabancı şöyle devam etti: "Toplumun artan gerginliğini azaltacak bir tavır alınması, demokratik yarışmanın yapıcı ve hoş görülü çerçeve içinde yürütülmesi, ülke ekonomimizin yaratmak zorunda olduğu istihdam ve büyüme için çok değerli bir istikrar ortamı oluşturacaktır." Önümüzdeki yıllarda dünyada makul sayılacak büyümelerin görüleceğine inandığını ifade eden Sabancı, 2010 ve 2011'in en hassas konularının krizden çıkmak için alınan önlemlerin yan etkisi olan artan bütçe açıkları, işsizlik ve büyüyen likidite fazlasını kontrollü azaltmak olacağını belirtti.

Çelik üreticisi yatırım için hisse sattı
Dünyanın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal'in bir kolu 750 milyon dolarlık hisseye çevrilebilir tahvil sattı. Şirketten yapılan açıklamada sağlanan bu fonun Türkiye'de Ereğli Demir & Çelik Fabrikaları ve Avustralya'daki Macarthur Kömür şirketinde yatırım amaçlı olarak kullanılacağı açıklandı. Dün bu konuda bir açıklama yapan Arcelor Mittal, işlemin kendisine bağlı Lüksemburg merkezli Calyon şirketi aracılığı ile yapıldığını belirtti. Yılın ikinci çeyreğinde borçlarını azaltmak amacıyla 11.4 milyar dolarlık sermaye artırımına giden şirket 32 milyar dolar tutarındaki finansmanın yeniden yapılandırmasına çalışırken hisseye çevrilebilir tahvilleri ise Erdemir'e yatırım için kullanacak. Arcelor Mittal dün yaptığı açıklamada aynı zamanda Erdemir veya Macarthur'da hisse satmayı düşünmediğini de açıkladı. Geçtiğimiz yıl Erdemir'deki hissesini yüzde 25'e çıkaran şirket, Macarthur'un da yüzde 17'sine sahip. Şirketin net borcu ise 30 Eylül tarihi itibariyle 21.6 milyar dolardı.

Merkez'den ilave indirim sinyali
Faizde indirim döneminin bittiği yönündeki görüşlere Merkez Bankası'ndan yanıt geldi. Merkez, faizde geçici yeni indirimler olabileceği mesajı verdi. Olası bir faiz indiriminin sebebinin ise sermaye girişlerinin hızlanması ve enflasyonda düşüş riskinin artması olacağı açıklandı.

İran dış güçlerin desteğini kınadı
İran'da iktidar ile muhalefet arasındaki mücadele uluslararası alanda da ses getirmeye başladı. İran yönetimi, önceki gün 15 kişinin öldüğü gösterilerde batılı ülkelerin göstericilere yönelik destek açıklamalarını kınarken AB ve ABD gibi ülkeler de İran'a yönelik tepkilerinin dozunu artırdı. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, "Hem senaryoyu yazanların hem de oyuncuların yanlış yaptığını" söyledi. İran'a uranyum zenginleştirme programını durdurması için yıl sonuna kadar verilen süre dolarken, ABD Başkanı Obama da muttefiklerini İran'a yönelik yaptırımlara çağırdı. 'Cesur ve kararlı' göstericileri de savunacaklarını yineledi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ise, İran'daki olayları nükleer program ile birleştirerek yaptığı açıklamada, "Eğer bir sonuç çıkmazsa Birleşmiş Milletler bu konuyu ele alacaktır" dedi. Londra'nın müdahaleci açıklamaları karşısında Tahran'daki İngiltere büyükelçisini dışişlerine çağıran İran, bu ülkeye protesto notası verdi.

Kıbrıs’ta barış riski
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İngiliz The Daily Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 aydır devam eden barış müzakerelerinin birkaç gün içinde hız kazanmaması halinde Ada’da kalıcı çözüm getirecek bir anlaşmanın riske gireceğini söyledi. Görüşmelerin çok ağır ilerlediğini söyleyen Talat, “2010 yılı başlarında daha hızlı hareket etmeliyiz."dedi. Daha rahat bir atmosferde görüşebilmek için artık ev ortamında buluştuklarını belirten Talat, böylece zorlu konular üzerine daha iyi yoğunlaşabilme fırsatı bulduklarını söyledi. Talat AB’nin Kıbrıs konusunda tarafsız olmadığını belirtirken, Birliğin KKTC’ye karşı çifte standart uyguladığını belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı ayrıca, “Herhangi bir Türk hükümetinin, Türkiye'nin menfaatlerine uygun olmayan bir Kıbrıs çözümünü kabul etmesi mümkün değildir” dedi.

ABD güvenlikte istediğini sağlayamadı
ABD'de 11 Eylül saldırılarının ardından havacılık güvenliğinin sağlanması için 8 yılda 40 milyar dolar harcanmasına rağmen, geçtiğimiz cuma günü ciddi bir terör saldırısı tehdidi yaşanmış olması büyük tartışma yarattı. Güvenlik yetkilileri şu an az sayıda havaalanında yer alan çıplak gösteren x-ray cihazlarının kademeli olarak yaygınlaştırılacağını belirtiyor. Diğer yandan görgü tanıkları, Amsterdam- Detroit uçağını havaya uçurmaya çalışırken engellenen Nijeryalı saldırganın, iyi giyimli bir kişi tarafından Sudanlı bir mülteciymiş gibi uçağa pasaportsuz bindirildiğini ileri sürdü. Polis, saldırganın SIM kartındaki saldırı öncesinde yaptığı konuşmaları inceliyor.

Yemen’de 300 El Kaide militanı
Yemen Dışişleri Bakanı Ebubekir El Kırbi, ülkesinde terör örgütü El Kaide mensubu 300 kadar militanın bulunduğunu ve bunların muhtemelen Amerikan Delta Havayolları yolcu uçağındaki saldırının benzerini Batılı hedeflere karşı düzenlemek için planlar yapmakta olduklarını söyledi. Bakan, BBC’ye El Kaide’nin bazı liderlerinin de Yemen’de bulunduğunu açıklarken, ülkesinin bu örgütle mücadelede güç ve iradeye sahip olduğunu, ancak Batı’nın terörle mücadeledeki desteğinin yetersizliğinden yakındı. Yemen Dışişleri, ABD uçağını havada infilak ettirmek isteyen El Kaide militanı Ömer Faruk Abdulmuttalib’in bu ayın başında Yemen’de olduğunu açıklamıştı.

Ticari araç kiralamada geri adım yok
Ulaştırma Bakanlığı, 31 Aralık 2009 itibarıyla devreye koymayı planladığı yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde yer alan ve başta KOBİ'ler olmak üzere gerçek ve tüzel kişilerin hafif ticari araçları kiralamasına "yasak" getirecek kanundan geri adım atmadı. 1 Ocak 2010 itibarıyla ulusal ve uluslararası taşıma yapacak kişi ve kurumların alması gereken yetki belgelerinde uygulanacak indirimi ise 31 Aralık 2010 sonuna kadar uzatan Ulaştırma Bakanlığı 2010 Nisan sonuna kadar da yetki belgesi ve kiralık hafif ticari araç kullanımı konusunda karayollarında denetim yapmayacak. Ulaştırma Bakanlığı'nın 2004 yılında hazırladığı ancak 5 yıldır ötelenen yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği 31 Aralık 2009'da uzun dönemli araç kiralamacıların itirazına rağmen yürürlüğe giriyor. Yeni düzenleme ile artık KOBİ'ler başta olmak tüm şirketler taşımalarını ağırlığı 3,5 tonun altındaki "kiralık ticari araçlarla" yapamayacak. Yönetmelik gereği yurtiçi veya dışında kendi taşımasını yapmak isteyen bir kişi, KOBİ veya firma ise fiyatları 500 TL ile 258 bin TL arasında değişen fiyatlara sahip yetki belgelerini almak durumunda kalacak.

Ertuğrul Özkök dönemi sona erdi
Hürriyet gazetesinin Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, koltuğunu aynı gazetede uzun yıllardır görev yapan Enis Berberoğlu'na bırakıyor. Özkök istifa kararını dün Hürriyet gazetesinin yazı işleri odasındaki toplantıda açıkladı. 2 Ocak'ta Yayın Yönetmenliği'ni bırakacağını söyleyen Özkök, 20 yıldır sürdürdüğü bu görevde tarihe tanıklık ettiğini belirtti. Özkök, bundan sonra Hürriyet'te köşe yazarı olarak görev yapacağını söyledi.

TRT spor karşılaşmasını Kürtçe canlı yayınlayacak
Türkiye'de ilk kez bir spor karşılaşması Kürtçe olarak canlı yayınlanacak. 1 Ocak'ta yayın hayatında birinci yılını kutlayacak olan resmi Kürtçe kanalı TRT Şeş, kurumun yayın haklarını aldığı Türkiye Kupası maçlarını naklen ekranlara getirecek. TRT Şeş, önümüzdeki günlerde Türkiye'de bir ilke imza atacak. Türkiye Kupası maçlarının yayın haklarını elinde bulunduran TRT'nin Kürtçe kanalında karşılaşmaları canlı yayınlayacak. Teknik altyapı çalışmalarının hazırlığı sürerken, kanalda spor programı yapan ve iyi derecede Kürtçe konuşan Yılmaz Aslan karşılaşmaları sunacak. Diyarbakırspor elendiği için Ziraat Türkiye Kupası'nda yer almıyor. TRT Şeş, kupada Galatasaray ile Trabzonspor arasındaki karşılaşmayı Türkçe olarak naklen yayınlamıştı.




BASIN TAKİP MERKEZİ
Tel: (0212) 222 36 59 – 221 46 09 Faks: (0212) 320 96 38
www.basintakipmerkezi.com-bilgi@basintakipmerkezi.com